farksız

farksız
аермасыз

Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "farksız" в других словарях:

  • farksız — sf. Farkı olmayan Kâğıt para ile altın arasındaki kıymetin hemen hemen farksız denebileceği bir tarihte... H. F. Ozansoy …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Gülyabani — Студийный альбом Айлин Аслым Дата выпуска 2005 Записан 2005 Жанры рок музыка Продюсер Kedi ( Sunay Özgür, Ender Akay, Tanju Eren ) …   Википедия

  • ayrımsız — sf. Ayrımlı olmayan, aynı, farksız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canlı cenaze — is. Çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış kimse Ayşe Hanım, canlı cenazeden farksız, handiyse son nefesini verecek. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • farksızlaşmak — nsz Farksız duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • farksızlık — is., ğı Farksız olma durumu, ayrımsızlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ızgaralı — sf. Izgarası olan Haliç tarafındaki altları ızgaralı, ahşap iki deniz hamamı kuyudan farksız. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalır yeri yok — (şundan veya bundan) ayrımsız, farksız …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»